26 Ocak 2017 Perşembe

Bin Muhteşem Güneş- Khaled HOSSEINI

Meryem ve Leyla Afganistan'da yaşayan iki kadın. Savaş ve İslam adı altında dayatılan Şeriat kurallarının yollarını birleştirdiği iki kadın...

Meryem annesi ile şehirden uzakta yaşayan, babasına aşık bir kız çocuğudur. Babası evde 3 karısı olmasına rağmen evin hizmetçisine zorla sahip olmuş ve Meryem dünyaya gelmiştir. Konakta istenmedikleri için annesi ile birlikte şehrin dışında pek kimsenin uğramadığı bir yerde yaşamaya çalışmaktadırlar.

Zaman zaman babası Meryem'i ziyarete gelmektedir. Meryem bu ziyaretleri büyük bir heyecanla beklemektedir. Nereden bilebilir aşk ile bağlı olduğu, geleceği günleri iple çektiği babasının onun hayatını karartacağını...

Bir gün babasının yanına gitmek için evden ayrılır. Annesinin "gidersen ölürüm" sözlerine aldırmadan gider. Babası konağa aldırmaz ve geceyi sokakta geçirir. Evine geri döndüğünde annesinin intihar ettiğini ve öldüğünü görür. Artık hayatta kimseyi yoktur. Aşkla bağlı olduğu babası kızının sokakta kalmasına göz yummuştur ama ona sürekli laf söyleyen, bazen hakaret eden annesi onu kaybettiği düşüncesiyle intihar etmiştir.

Babası istemeyerek de olsa konağa getirir Meryem'i, bir süre o konakta kalır. Kendisinin nasıl sefalet içinde, babasının, eşlerinin ve çocuklarının nasıl bir hayat sürdüğünü görmüştür artık... Üvey annelerinin baskısıyla 15 yaşında ki Meryem'i  45 yaşında ki Raşit ile evlendirirler. Raşit ilk başlarda kıza çok iyi davranır fakat sonraları git gide kötüleşmekte şiddetin dozunu arttırmaktadır. 4 yılda 6 düşük yapar.  Ve Meryem'in çocuğu olmamaktadır. Çocuğunun olmayışı her gün daha da fazla yüzüne vurulmaktadır...

 Leyla, Meryem'in komşusunun kızıdır. Öğretmen, sevgi dolu bir babanın küçük kızı. İki erkek kardeşi cephededir. Kabil'de ki karışıklık günden güne tırmanmaktadır. Farklı rejim günlerinin çatışması altında devam etmektedir hayatları. Annesi bir gün iyiyse, bir gün mutsuz karalar bağlamış yataklara düşmüş durumdadır. Erkek kardeşlerine endişelenmektedir. Tarık, Leyla'nın çocukluk arkadaşı ve çocukluk aşkıdır. Tarık ve ailesi ülkede ki bu baskıya daha fazla dayanamamaktadır ve Pakistan'a kaçmak istemektedirler. Leyla ve Tarık çocukluklarının verdiği saflık ve aşklarının verdiği tutku ile birbirlerine ait olurlar. Tarık ve ailesi gitmiştir, Leyla artık yalnız kalmıştır.

Ailesinin ikna olup da gidecekleri zaman, evlerine isabet eden bir bomba ile annesi ve babası hayatını kaybetmiştir. Artık kimsesi yoktur Leyla'nın, iki abisi savaşta, ailesi ise gözlerinin önünde hayatını kaybetmiştir. Meryemler de kalır bir süre tedavisi yapılır. Orada misafir olduğunu düşünürken bilmez Raşit'in ona göz koyduğunu...

Raşit, Tarık'ın öldüğüne inandırmak için  kendince bir oyun planlar. Leyla artık Tarık'ın öldüğüne inanmıştır, ne denilse yapacak bir psikolojiye bürünmüştür. 65 yaşında ki Raşit 15 yaşında ki Leyla'yı kendine eş olarak alır. Taliban şehre hakimdir artık ve şeriat sistemini uygulamaktadır. Kadınlar burkasız ve yanında ailesinden bir erkek olmadan sokakta dolaşamamaktadır. Leyla, Tarık'dan hamiledir fakat Raşit bebeği kendinden zannetmektedir. Bebeğin kız olmasından dolayı pek sevinmez ve bebeği de sevmez. Leyla'nın bebeğine Azize ismini verirler. Meryem içinde hayat artık farklıdır. Leyla ve Azizesiz bir hayatı düşünememektedir. 4 yıl sonra yeniden hamile kalır Leyla, bu kez bir erkek bebek dünyaya getirir. Zalmay adını verirler oğluna. Raşit'in yeni gözdesi Zalmay'dır artık.

Zorlaşan hayat şartları ve Raşit'in baskılarıyla Leyla, Azize'yi yurda bırakmak zorunda kalır. Kızını görmeye yalnız gittiği zaman şeriat polisleri tarafından şiddetli şekilde dayak yer ama pes etmez her seferinde gider kızını görmeye. Raşit sürekli Meryem ve Leyla'yı dövmektedir. Artık yedikleri dayaklardan bıkan kadınlar kaçmayı denerler ama ne yazık ki başarılı olamazlar. Yakalanıp eşlerine teslim edilirler. Raşit daha ağır şiddet uygular. Kadınlar yedikleri dayaktan saatlerce baygın kalırlar. Bir gün Tarık'ın yaşadığını öğrenir Leyla... Tarık karşısındadır, evinde oturup konuşurlar. Zalmay bunu babasına söyler ve Raşit, Leyla ve Meryem'i öldüresiye döver. Artık yedikleri dayaklardan bıkan kadınların gözü hiç bir şeyi görmemiş ve Raşit'i bir anlık bir öfke ile öldürmüşlerdir.

Meryem, Leyla'ya Tarık ile Pakistan'a gitmesini onu tek başına kendinin öldürdüğünü söyleyeceğini söyler ve ikna eder Leyla'yı... Meryem hapse atılır, şeriat kurallarına göre Meryem taşlanarak öldürülecektir.
Leyla ve Tarık'ın yeni bir hayatı vardır. Azize gerçek babasının Tarık olduğunu öğrenir. Zalmay ise Tarık'a karşı soğuk kötü davranmaktadır. Babasının ne zaman geleceğini sorup durmaktadır Leyla'ya...Tarık pes etmez çocukları özellikle Zalmay elbet bir gün onu sevecektir. Kabil'de hayat normale dönmeye başlayınca geri dönmek istediğini söyler  Leyla ve geri dönerler.

Öğretmenlik yapar Leyla, bir zamanlar kızını bırakmak zorunda olduğu yetimhane şimdi okul olmuştur. Zalmay babasının gittiği yerden dönmeyeceğini anlamış ve artık onu sormamaya başlamış, yeni hayatlarına uyum sağlamıştı. Çektikleri onca çile ve üzüntünün sonunda mutlu yuvaları, huzurlu bir hayatları vardı. Bunu Meryem'e borçluydu ve bunu hiç unutmayacaktı. Leyla hamileydi ve bebek erkek olursa ne isim vereceklerini düşünmekteydiler,çünkü kız olursa ismi belliydi, tabi ki kızı olursa adı "MERYEM"

Kitabı özetledim daha çok şey yazabilirim aslında ama okumanız için anca bu kadar kısaltabildim. Bu kitabı okurken aslında ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızı anlıyoruz. Özellikle kadınların okuması gerek bu kitabı... Okuyup irdelemek ve şapkamızı önümüze koyup iyice düşünmek gerek kitabı okurken yada okuduktan sonra... Taliban'ın koyduğu yasaklar listesi bile "CUMHURİYET" ve "ATATÜRK"e teşekkür etmemiz ve ALLAH'a Şükretmemiz için yeterli. Burka kadınların giydiği peçeli bir çarşaftır. Kadınların üzerlerine burka giymeden dışarı çıkması yasak. Burka olsa bile yanında erkek bir akrabası olmadan dışarı çıkması da yasak. Eğer çıkar ise dövülecek ve ardından evine gönderilecek. Burkasız yakalananlar kırbaçlanacak. Ne amaçla olursa olsun yüzünüzü göstermeyeceksiniz. Doktorlar ameliyathanede bile burka giymek zorunda. Kadın hastaneleri yok denecek kadar az, olanlarda da ilaç yok. Hastanelerin çoğu erkeklerin hizmetine sunulmuş ve ilaçlar orada bulunuyor. Düşünebiliyor musunuz? Bir ameliyathanede narkoz yok ve doktor burka ile yüzü peçeli bir şekilde ameliyat ediyor. Çekici kıyafetler yasak, burkanın altında ki çekici kıyafeti nasıl görüyorlarsa artık o ayrı bir konu...

Kitapta yazan Taliban'ın koyduğu yasaklar;
Makyaj yasak, erkeklerle göz göze gelmek, gülmek yasak! Oje yasak,tırnaklarınızı boyarsanız parmaklarınız kesilecek. Kızların okula gitmesi, kadınların çalışması yasak! Zinadan suçlu bulunursanız taşlanarak öldürüleceksiniz,zaten kadınların şahitliği şahitlik sayılmıyor...
Erkekler sakal uzatmak zorunda, en az bir yumruk uzunluğunda olacaktır, 5 vakit namaz kılınacaktır,namaz vakti başka bir işle uğraşan erkek kırbaçlanacaktır, erkek çocuklar türban takacaktır,birinci ile altıncı sınıf arasındakiler siyah,daha büyük olanlar beyaz türban takacaktır. Erkekler İslamiyete uygun giyinilecektir, gömlek yakaları kapalı olacaktır. Şarkı söylemek yasaktır, dans etmek yasaktır, iskambil, satranç oynamak yasaktır, kumarın her türlüsü yasaktır. Uçurtma uçurmak, kitap yazmak,film izlemek, resim yapmak yasaktır. Evinizde kuş beslerseniz kuşlarınız öldürülecek sizde kırbaçlanacaksınız! Çalarsanız eliniz kesilir,bir daha çalarsanız ayağınız kesilir.

O kadar ağır şartları var ki insan acaba bunlar kendi nefislerine hakim olamıyorlar da ondan mı korkuyorlar diye düşünmeden edemiyor... İslamiyet ne yazık ki bu değil... İslam, Şeriat diye diye insanları İslamiyetten korkuttular. Artık insanlar Müslümanlar'a terörist gözü ile bakmakta, nedeni de tamamen kan dökerek İslamiyet'i yaydığını düşünen, dini koruduğunu düşünenlerden dolayı. Allah islamiyeti de, dini de korur. Koca kainatı yaratan Yaradan'ın sizin korumanıza ihtiyacı yoktur. Sevgi dini islamiyeti kan döken bir din olarak gösterdiniz tüm dünyaya... Amacınız hem dini lekelemek, hemde bu dine inanan insanları... Elbet er yada geç sizin, kan dökenlerin bu dini savunmadığı ortaya çıkacaktır...

Neyse bir daha ki kitap özetim de görüşmek üzere sevgi ile kalın...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı