13 Ağustos 2014 Çarşamba

kendi evladınızı düşünerek laf edin...


dil cezası...


eğlenceye çevirelim ;)


Ne yazık ki kalmıyor bazen


doğru diyon be vasfiye teyze...


Çok Sevdiğim Bir Söz


Ağzımızdan Çıkanlara Dikkat edelim


yaşanmalıdır


vicdan önemlidir..


uzak olsun


belki de...


Muhakkak vardır bekle ve gör


Kimin yok ki...


12 Ağustos 2014 Salı

Lütfen sabırlı ve anlayışlı olalım (Alıntıdır)

Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş.

Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış.

Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş.

Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış.

Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, “Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm.” demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş:

“Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?”

Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...

Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın.

Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün.

Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz...

İnsan hata yapar.

Hepimiz hata yaparız.

Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder.

Harekete geçmeden önce durun ve düşünün.

Sabırlı olun
.
Anlayış gösterin ve sevin...!

Güzel Bir Kişilik Dersi (Alıntıdır)

Sınıf, Öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor.

İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor.

Bakın diyor. Bu kişiliktir. Hayatta sahip olacağınız en değerli şey...

Sonra (1) bir'in yanına (0) sıfır koyuyor; Bu başarıdır. Başarılı bir kişilik (1) bir'i (10) on yapar.

Bir (0) sıfır daha, bu tecrübedir. (10) on iken (100) yüz olursunuz.

Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor.

Yetenek... Disiplin... Sevgi...

Eklenen her yeni (0) sıfır'ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca...

Sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1) bir'i siliyor.

Geriye bir sürü sıfır kalıyor.

Ve Hoca yorumunu yapıyor:

-Kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir...

Yürek

Yürek dilsiz bir kavaldır...
Hislerinle çalarsın... Üfle ey yar görelim sen sevdanın dilinden ne anlarsın.
Ne çalarsın, ne söylersin. Söylesene yar sen sevdadan ne anlarsın.
Yüreğinin dilinden anlamadığın sevdaya girme ey yar yanarsın

Erkeklere

Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin...!

Çünkü Allah gözyaşlarını sayar...!

Kadın; erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı...!

Öyle olsaydı ezilirdi...!

Üstün olsun diye başından da yaratılmadı...!

AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI, Eşit olsun diye...

Kolun biraz altında, Korunsun diye...!

KALP HİZASINDA, SEVİLSİN DİYE!!....

(ALINTIDIR)

Oğuz Atay




“Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde de beni bulur. Oturacağım ve bekleyeceğim.”

( Oğuz Atay )

Derdi sevmek...




"Derdimi seviyorum.
Çünkü biliyorum derdimi verende beni seviyor
Seven sevdiğinin nazını ölçüyor,
sevilen çekmesinde neylesin?"


( Mevlana )

Kahvenin yanında neden su getirilir bilir misiniz?




Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahveyle birlikte su getirilirmiş. Misafir toksa kahveyi alırmış. Açsa suyu. Tabi o zaman hemen sofra kurulurmuş. Böylece çok ince bir nezaketle anlaşılırmış. Eskiden padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar varmış. Bunlar her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadıyorlarmış. Fakat kahvenin makbulü bakır cezvede tek kişilik yapılanıymış. Hal böyle olunca da Padişaha 5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da güvenlik zafiyeti oluşturuyormuş. Bunun üzerine bir yöntem geliştirilmiş. Bu yönteme göre, padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığını anlarmış. Mevzu da o günlerden bugünlere gelmiş...


(ALINTIDIR)

Evlat Edinmeyle ilgili güzel bir hikaye "evlat yürekte büyütülür" -Alıntıdır



Okulda birinci sınıf öğrencileri, bir aile fotoğrafı üzerinde tartışıyorlardı.

Fotoğraftaki küçük çocuğun saç rengi ailenin öteki bireylerinin saç renginden değişikti...

Öğrencilerden biri o erkek çocuğunun belki de evlat edinilmiş olabileceğini söyledi.

Onun bu sözünü duyan başka bir küçük kız öğrenci, birden sesini yükseltti;

- Ben evlat edinme konusunda her şeyi bilirim, çünkü bende evlatlığım!...

Arkadaşı sordu;

- Madem biliyorsun, bize de anlatsana... Evlat edinilmek ne demektir...?


Küçük kız öğrenci kendinden emin bir biçimde bilgisini özetledi;

- Annenin karnında değil, yüreğinde büyümüşsün demektir...

(Alıntıdır)

Kaynananın Gelin Tahmini (Alıntıdır)

Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir ve aşık olduğunu, evlenmek istediğini ve tanıştırmak istediğini söyler.

Ama sadece eğlence olsun diye eve 3 kız getireceğini ve annesinin evleneceği kızı tahmin etmesini ister.

Ertesi gün 3 güzel kızla eve gelir. Otururlar, bir süre sohbet ederler. Bir süre sonra çocuk heyecanla annesine sorar:

-  'Tahmin ettin mi' diye.

Anne duraksamadan cevap verir:

-  'Ortadaki kızıl saçlı.'

Oğlan hayretle annesine sorar:

-   "İnanılmaz, nasıl bildin? "

Anne cevap verir:

 - 'Bir tek ondan hoşlanmadım...' :) :) :)


(Alıntıdır)

Güzel Bir Dua

Rabbim Kullarını korur kollarmış,
sevdiğini de ayağına yollarmış.
Rabbim'in hepinizi koruyup kollaması,
sevdiğinizi de ayağınıza yollaması dileğiyle...

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Hayaller





Anladım ki hayal kurarken engel yok ama hayallere ulaşmak için önümüze engellerden oluşan dağlar çıkıyormuş...
Ne yaparsak yapalım
önümüzde ki dağları aşamıyoruz.
Bir hayale sevdalanıyoruz da hayali gerçeğe çeviremiyoruz. Koklayamadığımız çiçeğe,
tadamadığımız suya,
gidemediğimiz yerlere sevdalanıyoruz.
Bir hayale kapılıp gidiyoruz da onu gerçeğe çeviremiyoruz.
Öyle kapılmışız ki hayallere ne yaparsak yapalım gerçekleri göremiyoruz.

Sevgilerimle
Kıymet

Yürek ve Emek



Sevmek için "Yürek" bu sevgiyi sürdürmek için "Emek" gerekir derler. Ne diyordu eski bir Türk Filmi olan "Selvi Boylum Al Yazmalım" da bu arada çok sevdiğim bir filmdir. Sevgi için şu sözler söylenmekteydi;


Sevgi neydi?

Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti...

Doğrudur sevgi yürek ister, o sevgiyi ömür boyu sürdürmekte emek ister... Emek olmadan, çaba olmadan hiçbir şey olmaz...

Kur'an-ı Kerimde bununla ilgili bir ayet bile vardır;

‎"Biz her insanın kaderini ; kendi çabasına bağlı kıldık..."

*İsra suresi 13. ayet"

Çabalamak kaderimizin gidişatını bile değiştirebilir. Varacağın yer aynıdır fakat gideceğin yolu sen belirlersin senin çabaların emeklerin belirler. Emek vererek iyi şeyler elde etmeniz, bitmeyen sevgilere sahip olmanız dileğiyle


Sevgilerimle
Kıymet

Mutlaka Vardır Bir Hayır



"Allah (c.c) istediğiniz bir şeyi vermiyorsa, sabrınızı sınıyor demektir. Yok, eğer hiç vermiyorsa sizin için daha iyi bir planı var demektir."
diye sevdiğim bir söz var.
Gerçekten doğru bazen çok istediğimiz bir şey olmadığında üzülüyoruz sonrasında ise daha iyi bir şey ile oluyor.
Yada çok istediğimiz şey olsaydı başımıza gelecek
kötü şeyleri fark ediyoruz.
Bazen verilene şükretmek gerek, belki de
bizim için en iyisi budur ne dersiniz.

Sevgilerimle
Kıymet

SİZDE DÜŞÜNÜN



Ne kadar yaşadığın önemli değildir. 
Nasıl yaşadığın ve dünyada bırakmış olduğun izlerdir önemli olan. Hakkında söylenen güzel sözlerdir...
Yerinin asla doldurulamaması, o boşluğun hep hissedilmesidir... Senin adın geçtiğinde gözlerin buğulanması,
yüzlerde oluşan buruk bir tebessümdür...
Şimdi düşünün siz gidince ardınızda bırakacağınız izleri.
İnsanlar sizin ardınızdan kurtulduk mu diyecekler?
Yada neden gittin mi diyecekler?
Eğer ilk olanı söyleyeceklerini düşünüyorsanız çok geç sayılmaz, hepimizin bildiği "zararın neresinden dönülse kardır"
diye bir söz var. 
İnsanlar için iyi şeyler yapmaya çalışın.
Aslında başkası için yaptığınız şeyleri
kendiniz için yaptığınızı fark edeceksiniz.
Ruhunuzda bir mutluluk, bir huzur hissedeceksiniz.
Hadi kalkın ve kalbini kırdıklarınızdan af dileyim,
sevdiklerinize sıkıca sarılın onları sevdiğinizi söyleyin.
Bugün tam zamanı ama yarın çok geç olabilir.




Sevgilerimle
Kıymet

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Kadir Gecesi için Duamız hadi hep birlikte Amin diyelim

Allah'ım bu yıl da Kadir gecesini görebildik sana binlerce kez şükürler olsun. Rabbim zalimlerin zulmünü bitir. Mazluma yardım et. Akan kanları durdur. Ya Rabbim Yıllardır Müslümanlara ve insanlara zulüm eden Yahudilere ve kötülere bizlerin gücü yetmiyor Sen onları Cezalandır. Sen imanımızı,inancımızı güçlendir.Ülkemizi iç ve dış düşmanlardan sen koru. Bayrağımızı indirme, Vatanımızı böldürme, Minarelerden yükselen Ezan-ı Şerif'imizi susturma Ya Rabbim. Rabbim bu mübarek günlerde sana el açmış yalvaracak inancıda, imanı da tam, yüreği temiz insanların Hürmetine Dünya'da ki zulmü kötülüğü sen temizle Ya Rabbim. Fakirin fukaranın hakkını gasp eden, cebren ve hile ile elinden alanlardan, Haklarımızı yiyenlerden haklarımızı sen al Ya Rabbim. Adaletsiz olanlardan, acımasız insanlardan sen hesap sor Ya Rabbim. Bize iyilik yapana sen iyilikle karşılık ver, kötü düşünen kötülük yapacaklara da kötülüklerini de kendi başlarına sar Ya Rabbim. Hastalara şifa, dertlilere deva, borçluların borçlarını ödemelerine imkan,bekarlara iyi eş, işsizlere iyi iş, çocuğu olmayanlara hayırlı sağlıklı evlatlar, yurtlarda ki kimsesiz çocuklara da onları sahiplenecek dürüst namuslu iyi aileler ver Ya Rabbim. Allah'ım bu mübarek gecelerin hürmetine dualarımızı kabul et günahlarımızı affet Ya Rab. Biz aciz bir kuluz günahlarla doluyuz Sen bizi dönülmeyecek günahlardan koru tövbelerimizi kabul et. Ölmüşlerimize Rahmet, bizlere de Merhamet et. Amin Amin Amin. KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN.

25 Haziran 2014 Çarşamba

Şair Ceketli Çocuk ve Kanser ..



Şair ceketli çocuk dediğim zaman hemen hemen hepiniz onu biliyor.Evet Kazım KOYUNCU’DAN bahsediyorum. Kazım KOYUNCU aramızdan ayrılalı bugün tam 9 yıl olmuş. Ne çabuk geçiyor yıllar.... Mekanı cennet ruhu şad olsun. Kanserden çok korkuyorum ailemden 3 kişiyi aldı bu hastalık. Kazım Koyuncu ile birlikte Kanserli hastalara dikkat çekmek içinde yazıyorum bu yazımı. Kanserli hastaların iyileşmesi için ilk öncelik moral ve daha sonrada trombosit gelmektedir. Trombosit denildiğinde insanlar bunun ne olduğunu bilmiyorlar ve vermenin zararlı olabileceğini düşünüyorlar. Ama yanılıyorlar aksine vücudumuz için yararlı bi işlem trombosit vermek. Trombositin ne olduğundan bahsedeyim biraz...


Trombosit; kan içinde bulunan, kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamayı durduran hücredir. Bu kan hastaya verildiği zaman hastanın değerleri yükselmekte ve vücudunda ki kanserli hücrelerle savaşı güçlenip direnci artmaktadır. Kardeşim yoğun bakımda yattığı zamanlarda ona da verilmişti trombosit vücut direncini arttırıp enfeksiyonlara karşı güçlü olması için... Trombosit bağışı sırasında aferez adı verilen bir cihaz ile gönüllünün bir kolundan kan alınır, içindeki trombositler(sarı sıvı) ayrılarak diğer koldan gönüllüye kanı geri verilir. Yani kişinin kan miktarında herhangi bir azalmaya neden olmaz. Vericinin trombosit sayısı yaklaşık 3-4 gün içinde eski seviyesine ulaşır. Aynı verici en erken 48 saat sonra tekrar trombosit bağışçısı olabilir. Bir verici en fazla haftada 2 ve yılda 24 kere trombosit vericisi olabilir. Şimdi ise benimde yakından takip ettiğim sevdiğim bir dostumun kuzeni EFE'den bahsetmek istiyorum. Efe Duman, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Hastanesi Onkoloji servisinde yatıyor. Hastalığının adı; Nöroblastom (Böbrek üstü bezi Tümörü)


Kan grubu: A Rh (-) Efe'nin zaman zaman trombosite ihtiyacı oluyor. Bu konuda da gönüllü olarak trombosit verecek kişilere ihtiyacı var. Efe için Facebook üzerinden bir dua etkinliği oluşturduk. Bu etkinliği oluşturmamda ki amaç hem Efe için dua etmek hem de tormbosit verebilecek kişilere ulaşmaktır. Hiç bir yerde toplanılıp yürüyüş falan yapılmayacaktır. Sadece evimizde 5 dakikamızı ayırıp Efe için onun gibi küçük prens ve prenseslerin iyileşmesi için dua edeceğiz. Yada Kan grubunuz uyuyorsa ve İzmir'de iseniz trombosit vereceksiniz.. Efe koyu bir Beşiktaşlı :) Taraftar grupları da onu yalnız bırakmaz ve sürprizler yaparsa çok mutlu olabilir :) Dualarıyla ve trombosit bağışı ile Efe'yi yalnız bırakmayan herkesten Allah razı olsun.


 ******* küçük bir not: Efe artık sağlığına kavuştu **********

20 Haziran 2014 Cuma

Güzel Kızım BADEM :)









Bu güzel Kızın adı BADEM. Bana geldiğinde henüz 1 aylık civarındaydı. O bir Alman Kurdu melezi. Bademi para vererek gidip almadım.Kuzenim, kuzeninden getirdi :) Ben dostların para ile satın alınamayacağını düşünenlerdenim.Bugüne kadar beslemiş olduğum hiç bir hayvanımı satın almadım onlar bana geldi.Beni tercih etmelerinde yada yollarının benimle kesişmesinde vardır bir hayır deyip geri çevirmedim ölene kadarda benimle kaldılar.Badem şimdi 6 aylık,çok akıllı, yaramaz bazen uysal, bazen hırçın, gündüzleri tam bir soytarı, geceleri ise tam bir canavar oluyor :)  cümlelerimden de anlamış olmalısınız ki ben onu çok seviyorum :)

1 KAP SU-BELKİ DE CENNETİN KAPISININ ANAHTARI MERHAMETTİR




SICAK YAZ AYLARINDA LÜTFEN ONLARI UNUTMAYALIM.SUSUYORLAR AMA SÖYLEYEMİYORLAR.

25 Mart 2014 Salı

Kıymetli Dostlarıma

Sevgili dostlarım öncelikle bloguma Hoşgeldiniz :) Aslında bazen bir blog,  bazende bir günlüğe dönüşebilir. Yaşadıklarımı unutmamak için not aldığım ve siz değerli insanlarla paylaştığım bir yer burası :) Sizlerden ricam yorumlarınızla bana yol göstermeniz, olumlu yada olumsuz fikirlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim :)
Saygı ve sevgilerimle KIYMET :)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı